top of page

Uranüs 23'üncü heksagramda

8 Mayıs 2023 ile 6 Haziran 2024 arası Uranüs 23'üncü heksagramda seyrediyor. Bölünerek ayrılanlar ...




Transit, bizlere hangi konular üzerinden koşullandığımızı gösterir. Programın bizler üzerinden tezahürünü gösterir. Uranüs, ummadık bir şekilde meydana geleni, alışılmadık olanı temsil eder. Hem kolektif hem de bireysel düzlemde alışılmadık olan, yukarıda belirttiğim tarihlerde 23’üncü kapının temsil ettiği konular üzerinden tezahür etmekte. O halde şöyle kısaca 23’üncü kapının anlamına bakalım.


23, bir Boğaz merkezi özelliğidir. Tezahür (gerçekleşme), iletişim ve ifade ile alakalıdır. 8 Mayıs’a kadar Uranüs 2’nci kapıdaydı . Genel olarak, yeni bir yönle veya yeni bir yönelimle gelen bir tezahür etkisi altındayız.



I’Ching metni 23’üncü kapıyı ‘bölerek ayırma’ diye adlandırır. Human Design Sistemi’nde 23’ü asimilasyon başlığı altında da okumak mümkündür. İyi ve kötüyü ayırmadan, anlayış ve farkındalığın rehberliğinde çeşitliliği kabul etme potansiyelidir bu özellik. Belirsizliğin, yani bilmemenin ve farklılığın kabul görmeyeceği ve dışlanma kaygılarının tezahür ettiği yerdir. Kimyasal olarak melankolik bir sürece tabidir ve bu melankolik süreç neticesinde ummadık bir anda yoğun enerji birikimiyle (ki bunu HD lugatında nabız diye adlandırılır) dışarıya itilir. Yani yeni bir iç görü, bölünme ve/veya asimile olma hali meydana gelir. Bölünme bazen bu etki altında kelimenin tam manasıyla tezahür edebilir.

Belirsizliğin hüznü yatar burada. Uranüs, ummadık bir şekilde meydana geleni ve alışılmadık olanı temsil eder demiştim. Dolayısıyla Nisan 2022’den bu yana her birimizin hayatlarında yeni bir durum ve yönün gerçekleşmesi söz konusu oldu. Bu yeniliğin tam olarak ne olduğu ise her birimizin bireysel hikayelerine göre değişecektir elbet. Kimi için bu duygusal ilişkilerinde ummadık bir yenilik anlamına gelebilir, kimi için profesyonel yönlerinde bir yenilik olabilir, bazıları için maddi konularda bu etki kendini gösterebilir, bir taşınmanın tetikledikleri vs.


Yeni olan beraberinde kafa karışıklığı, melankolisi ve hüznüyle gelir. Bir düzen oluşana kadar az biraz kaos olur doğal olarak. Bu, oluşan her yeni yolun fıtratıdır. Genelde de böyle durumlarda sessiz duramayan zihin hemen devreye girer. Kaygıdan yola çıkarak olası bir çözüm sunmaya çalışır, bir düzen oluşturma çabasıyla fevri ve doğru olmayan kararlar vermeye iter bireyi. Strateji ve Otorite işte bu nedenle önemli. Doğru zamanlama ve doğru hareket ancak bu iki aracımızı hayatımıza entegre ettiğimizde ortaya çıkar.

23’üncü heksagramın negatif yansıması karmaşadır. Doğru ânda konuşmak yerine sadece dikkat çekmek için veya hesap kitap yaparak, yani bir gündemle konuştuğumuzda, sadece konuşmak için konuştuğumuzda söylediklerimiz hem gereksiz hem de karmaşaya sebep olur. Sözel ishal hali! ;)

Bu da, I’Ching’in belirttiği üzre birbirimize, söylediklerimize güvenmemeye ve bunun neticesinde bir bölünerek ayrılma haline sebep olur. Bir şeyi gerçekten bildiğimizde konuşmayı tercih etmeliyiz. Kaldı ki mutlak anlamda bir şeyi bilme zaten hiç bir konuda mümkün değil. :)

Bu özelliği Kişilik Güneş’i olarak taşıyan düşünür Krishnamurti’nin belirttiği gibi: ‘Bence hayattaki en büyük engellerden biri bu bitmek tükenmek bilmeyen erişme, başarma ve edinme çabasıdır. Bize çocukluktan itibaren edinmek ve başarmak öğretiliyor; beyin hücreleri bile fiziksel açıdan güvenlikte olmak için bu şablonunu yaratıyor ve talep ediyorlar ama psikolojik güvence başarının kapsamı dışındadır. Bütün ilişkilerimizde, tutumlarımızda ve eylemlerimizde kendimizi güvende hissetmek isteriz ama daha önce gördüğümüz üzere, aslında güvende olmak diye bir şey yoktur. (...) Sadece sakin bir zihne sahip olma idealinin peşinden gitmenin hiç bir değeri yoktur çünkü zihni ne kadar zorlarsanız zihin o kadar daralır ve durgunlaşır. Her tür kontrol ve baskı sadece çatışma üretir. Dolayısıyla kontrol ve yüzeysel bir disiplin doğru yol değildir ...’


Strateji ve Otoriteni uyguladıkça zihnini zamanla doğru kullanmayı tecrübe edersin. Olanı net bir şekilde görmeye başlarsın. Gördüklerinle özdeşleşip tepki vermeye devam ettikçe sadece sözel bir ishal haline sebep olursun.

23’üncü heksagramın pozitif yansıması sadeliktir. Çok ve boş konuşup paylaşmaktansa az ve öz konuşup paylaşır, doğru titreşen bir 23. Karmaşık bir duruma, bilgiye vs. yapılandırma getirebilen ve bunu çok pratik ve sade bir şekilde yapmaya vesile olan bir etkidir asimilasyon özelliği. Sadelik. Sessizlik. Ancak bu iki erdemi deneyimlediğinde birey, etrafını doğrudan duymaya başlar. Olanı olduğu gibi duyar. İyiye ve kötüye ayırmadan. Bu özellikle damgalanmış bir dizayna sahip olan birinin yanında - tabii kişi eğer kendi mekaniğine uygun bir şekilde yaşıyorsa - sorun olarak algıladığın ve tecrübe ettiklerin bir anda hafifleyip çözümlenebilir. Çünkü 23’üncü özelliğin cevheri olan sadelik o kadar güçlü bir titreşim yayar ki, her şeyi kontrol etme karmaşasının gereksizliğini sana hissettirir. Özünde, hayatın en sade olanda büyülü olduğunu görebilme potansiyelidir bu etki.


Melankoli çok büyük bir öğretmen. Melankoli, ruhu sıkıştırarak güzel olanı görmeyi öğretir. Melankoli, yerini bilmeyi öğretir. Melankoli, gücün kaynağını öğretir. Burada, bir durumu veya süreci özümsemeyi zihnin karmaşa olarak yorumlayabilir. :) Önümüzdeki yıl boyunca konu ne olursa olsun, bir noktada yeni bir sürecin zihnin tarafından ‘bir yapı oluşturmalıyım’ şeklinde baskılandığında, kendine Strateji ve Otoriteni hatırlat.

Bakalım Haziran 2024’e kadar hayatlarımızda ve kolektifte neler bir anda bölünecek ve bunun neticesinde hayat bizleri yeni bir yapı oluşturmaya, yeni bir farkındalık edinmeye itecek?


Dizaynında, Ajna merkezinde 43’ü olanlar (ama 23 ‘ü olmayanlar) boş ve gereksiz konuşup paylaşmamaya dikkat edin. :) Konuşma ve aktarma baskısı yüksek olacaktır. Sadeliktir 23’ün özü. Sürekli (boş) konuşmak değil. İç görülerin, bilinenlerin veya herhangi bir farkındalığın, gözlemin ne zaman aktarıldığında etkili olabileceği hakkında okula gidiyor olacaklar 43’ü olanlar bu süreçte.

Benim gibi Strüktür kanalının tümüne sahip olanlar için (23/43) bu etki varlıklarında zaten aşina oldukları, güçlü ve sürekli bir potansiyel olduğundan doğru anda konuşup paylaşmanın önemini ve hayatta bazı şeylerin (fikirlerin ve farkındalıkların da) parçalanabileceğinin gerçeğini bir tık daha kalın harflerle deneyimleyebilirler. Tanımlı Boğaz merkezi olup da normalde 23’üncü kapısı olmayanlar için de bu süreç zarfında ummadık bir durumun gerçekleşmesi üzerinden, bu özellik hakkında daha önce aktardığım konu ve etkilere şahit olabilirler.


Kıymetli Oruç Aruoba’nın da belirttiği gibi ...

‘Yavaş yaşayacaksın — bir tür hayretle seyredeceksin yaşamının kendi önünde biçimlenişini; bir yandan da, bir garip yaşantı yoluyla, yaşamının zaten bu yönde biçimleneceğini önceden bildiğin duygusunu duyacaksın. Yavaş yavaş, şaşmaz adımlarla olacağına varacak yaşamın — sen de, hayretle seyrederken onun oluşumunu, bileceksin ki, zaten böyle olacaktı işte ... Yaşamını, hayretle, bileceksin. (...) Özgürlüğün, yaşamının farkına varman olacak.’

Sevgiyle🌻 Elvin

Commenti


  • Instagram
  • Facebook
bottom of page