55/59 Düğümleri: Bereket, Bolluk ve Cinsellik

Var olma deneyimimizin güzergahını belirleyen düğümlerimiz, genel olarak hayatlarımızın oynandığı sahneleri ve bu sahneleri renklendiren figüranları temsil ederler. 

İçinden geçtiğimiz ve bizler için dönüştürücü güçleri olan deneyimleri sahneye koyan I’Ching kapıları, yani özellikleridir düğümler. 

Her birimiz, farklı farklı konu ve olaylara, yine farklı pencerelerden şahit olur ve böylece hayat amacımızı tecrübe etmek için hayatın kendisi tarafından destekleniriz. 

Dolayısıyla düğümlerini, ilerlediğin yöne ve yola şekil veren sahne unsurları, hikayeler ve figüranlar olarak algılayabilirsin. Hayat yolunda yürürken karşılaştığın durumlar, deneyimler, kişiler, sorunlar ve görmen gerekenlere ışık tutar düğümlerin …

55’inci kapı: Bolluk/Bereket

Rave I’Ching bu kapıyı ‘Bereket ve bolluk ruhani bir meseledir’ diye açıklar. 55, Solar Plexus merkezine ait bir kapı olduğu için az biraz tedirginlik getirir. :) Bu sahnede duygusal tedirginlik vardır. Bu tedirginlikten dolayı, etrafın, hayatta tutkulu oldukları konularla aralarındaki bağları kaybeden veya bulan insanlarla dolu olacaktır.

55, yaratıcı ve renkli bir özelliktir. Yaratımın kimyası nabız şeklinde tezahür ettiği için, yaratım sürecinde dönem dönem melankoli de olur. Bazen uzun süreler, dışarıdan bakıldığında pek bir şey ilerlemiyormuş gibi görünür. Odağının ve enerjinin aktığı konu(lar)da bir yenilik olmuyormuş gibi gelir. Bu esnada melankoli olur. Hüzünü tetikleyen kimyasal bir hal diye açıklayabiliriz melankoliyi. Net olamama, netliği görememe. Belirsizlik. Tedirginlik. Benim tabirimle, mıymıylık. :P

Melankoli adlandırılmadan yaşandığında, ummadık anlarda renkli yenilikler doğurur. Ve bununla birlikte yeni, derin ve renkli bir duygu hali veya yeni bir perspektif oluşur. 

55’inci kapı (39 ile birlikte) bağımlılıklarla yakından alakalıdır. Hatta 39-55 kanalı (Kök merkezini Duygusal merkeze bağlayan kanal - ‘Duygulanma’ kanalı), kişi zihinsel kararlar vererek adımlarını attığında, yani özüne uygun davranmadığında bağımlılıkları tetikler.

(Bu arada, bağımlılıkların oluşması için tüm kanala sahip olmak gerekmez. Burada bağımlılıklara karşı hassas olan tasarımlar 39 ve/veya 55’i barındıran bünyelerdir) 

Bunun en güzel örneği abur cubur yemektir. Koşullanmış zihinlerimizi dinledikçe ve olmadığımız biri olmaya çalıştıkça, ruhumuzda bir ‘boşluk’ oluşur. Ve bu boşluğu kişi bağımlılıklarla doldurmaya çalışır. Yeme, içme, uyuşturucu, ilaç, alkol, seks, alışveriş … vs.

59’uncu kapı: Yayılma/Saçılma

Bu özellik cinsel rollerimizi belirleyen bir kapıdır. Bir birleşme veya samimi bir bağ oluşturmak adına, nüfuz eden ve bariyerleri yıkabilen bir enerjiye sahiptir. 

Düğümsel bir özellik olarak, kişinin hayatının arka planındaki vurgu, (samimi) bağlar oluşturma, cinsellik ve var olanı yeşertme konularında olacaktır.

Cinsel konuların ve farklılıkların bol olduğu bir sahne burası. Bağ kurma ve ilişkiler hakkında A’dan Z’ye her detayı barındıran bir sahne. Sahnende tek eşli, çok eşli, evlenen, boşanan, yalnız olan, seks odaklı olan, aldatan, gay, lezbiyen, biseksüel, transseksüel vs. her türlü cinsel rolü deneyimleyen insanlar olacaktır. Ve senin odağın insanların tercihleri ve rolleri üzerinde olacaktır. Bu farklı dinamiklerin getirdiği ruhsal farkındalıklar (55) üzerine gözlemlerde bulunduğun bir güzergahın var. İnsanların birbirileriyle olan veya seninle olan bağlarını sorguladığın ve bu ilişkilerin samimiyetlerinin sorgulandığı bir sahne burası. Buradan doğan olası bir tedirginlik ve bu durumun yarattığı ‘boşluk ve yalnızlık korkuları’ sahnenin arka fon müziğini oluşturur.

 Ama işte tam da böyle bir yoldan yeşermek ve tasarımını yaşamak için varsın. ‘Neden bir türlü şöyle/böyle bir bağım olmuyor! Neden böyle insanlar var etrafımda?’ diye mızmızlanmak, seni ileriye, seni sana taşımaz. Sen tam olarak bunları görüp, buradan doğacak farkındalığınla yeşermek için varsın!

İlişkilerine Strateji ve Otoritene dayalı bir şeklilde adım atman elzem! ;)

Keyifli gözlemlerin olsun, sevgiyle. 🌷

Not: Yazıda kullandığım beden grafiği Polonyalı yönetmen, senarist ve yapımcı Roman Polanski'ye ait.