top of page

28/27 Düğümleri: Gücün ve Etkinin Geçiciliği ile Şefkatle İlgilenme

Var olma deneyimimizin güzergahını belirleyen düğümlerimiz, genel olarak hayatlarımızın oynandığı sahneleri ve bu sahneleri renklendiren figüranları temsil ederler. 


İçinden geçtiğimiz ve bizler için dönüştürücü güçleri olan deneyimleri sahneye koyan I’Ching kapıları, yani özellikleridir düğümler. 

Her birimiz, farklı farklı konu ve olaylara, yine farklı pencerelerden şahit olur ve böylece hayat amacımızı tecrübe etmek için hayatın kendisi tarafından destekleniriz


Dolayısıyla düğümlerini, ilerlediğin yöne ve yola şekil veren sahne unsurları, hikayeler ve figüranlar olarak algılayabilirsin. Hayat yolunda yürürken karşılaştığın durumlar, deneyimler, kişiler, sorunlar ve görmen gerekenlere ışık tutar düğümlerin …



28'inci kapı: Gücün ve Etkinin Geçiciliği


‘Sic transit gloria mundi’ - ‘Böylece geçer ihtişamı dünyanın’ (Papaların göreve başlama tören ve ritüellerinde söylenilen cümlelerden biridir; ‘dünya malı dünyada kalır’ın hatırlatması);

Gücün ve etkinin geçiciliğini aktarır bu Dalak merkezi özelliği. 28, ölüm korkusunu, daha doğrusu kişinin bireysel amacını ve gayesini tecrübe edemeden ölebilme ihtimalinden korkmasını tetikler.

Buradaki gaye derin bir ‘tamamla(n)ma’ hissi ile alakalı bir kavramdır.


28’in düğümsel bir özellik olarak süslediği bu ortam, gücün ve etkinin gelip geçtiği bir sahnedir. İnsanların zaman zaman güce sahip olup bir süre sonra bu gücü tekrar kaybettikleri bir ortamdır. Tekrar hatırlatmakta fayda var. Bu, senin hayat yolunda güçlenip gücünü kaybedeceğin anlamına gelmiyor. İçinde bulunduğun ortamları ve o ortamlarda gördüklerini temsil ediyor. Dolayısıyla, öz olan potansiyellerini ve tasarımının geri kalan tüm güzelliklerini ancak bu sahne içinden doğarak ve bu ortamlarda yürüyerek tadabilirsin.


Sen gücü ve etkiyi kazanıp kaybeden olmak zorunda değilsin ama hayat boyu güç ve etkinin kazanılıp kaybedildiği ortamlarda bulursun kendini. Ve netice olarak bu konunun meydana getirdiği ‘geçicilik’ kavramına odaklanırsın.


27'nci kapı: Bakım/İlgilenme


Şefkatle ilgi gösterip besleme özelliği olan 27, parçası olduğumuz toplulukların bireylerine ilgi gösterip onları şefkatle ‘beslediğimizde’ hayatın zenginleşebileceğini  bizlere aktarır. Düğümsel bir özellik olarak, senin şefkatli olman gerektiği anlamına gelmiyor bu ama özüne uygun yaşadığında (Strateji ve Otoriteni uyguladığında) 27’nin temsil ettiği bu şefkat ile sevdiklerine bakma ve onları ‘besleme’ değerlerine ve enerjisine bağlı olursun. 


Düğümler her zaman birbirine aynadır. Yani burada 28 ve 27 kapıları Rave Mandala’da karşı karşıya duran iki özelliktir. 27 ve 28 düğümsel özellikler olarak, seni, hayatında beslendiğin, şefkatle bakıldığın ve ilgi gördüğün ortamlardan gücün ve etkinin geçiciliğini deneyimlediğin ortamlara doğru götürürler - veya bu akışın tersi de mümkün olabilir. 


Bu hayatta öğrendiğin veya gördüğün bir çok şeyden biri de, özenle bakıp beslediğin herhangi bir şeyin veya bir insanın zamanla değerinin ve gücünün kaybolması da olabilir bu düğümlerle. Bu iki kapıdan ve bunların getirdikleri temalardan yüzlerce olasılık çıkabilir.

Örneğin, çok severek beslediğin, ilgi ve özen gösterdiğin bir insanla olan ilişkinin veya bir projenin etkisi zamanla kaybolabilir senin için. Ortamın, güzergâhın bu; böyle bir sahnenin içinden de kendin olarak doğmak ve öz olan potansiyellerini (kapıların, kanalların, merkezlerin … profilin) güçlendirmektir düğümlerinin senin için sağladıkları imkan.


27, yaşam enerjisini temsil eden Sakral merkeze ait olan bir özelliktir. Hayatta kalma farkındalığını sağlayan Dalak merkezine, tam olarak Dalak merkezindeki 50’nci heksagrama bakar. 50, sorumluluk korkusunu tetikler. Dolayısıyla etrafına baktığında bu konuyu da görebilirsin bu düğümlerle. Sorumluluktan korkan, kaçan veya çok fazla, yani haddinden fazla sorumluluk üstlenen insanların olduğu bir ortam da olabilir.


Aynı şekilde 28’inci kapı da 38’e bakar. 38, Savaşçı kapısıdır. Muhalif olma baskısını getirir. Ve 28 sağır olmasıyla bilinen bir özelliktir. Etrafında ‘duymayan’, kulaklarını dışarıya tıkayan insanlar olabilir bu sahnede. Bu unsurları görebiliyor musun hayatında? İçinden geçtiğin süreçlerde karşılaştığın insanlarda? İşte tam da onların arasından sen sen olarak, sen öz olarak gürleşebilirsin! ;)


Keyifli gözlemlerinin olması dileğiyle, sevgiyle. 🌷



Not: Yazıda kullandığım beden grafiği Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı Prince Rogers Nelson'a ait.







Comments


  • Instagram
  • Facebook
bottom of page